Bu olayı noktasına virgülüne dokunmadan Salsa Basket ten alıntılıyorum ve üstüne yorum dahi yapamıyorum!Bu arada Salsa Basket i bu haber başarısından dolayı kutluyorum..
Trabzon deplasmanında oynadıkları son lig karşılaşmasında Bornova'nın Tomas Nagys'siz bir kadroyla mücadele etmesinin ardından bugün Litvanya merkezli Krepsinis sitesinde oyuncunun finansal sorunlar nedeniyle takımdan ayrıldığı haberi yer aldı. Akşam üzeri gördüm bu haberi fakat son bir hafta içinde iki yabancı transferi gerçekleştirmiş Bornova'nın finansal sorunlar nedeniyle sezon ortasında aldığı ve geçen yıldan da tanıdığı Nagys gibi bir oyuncuyu gönderebileceği açıkçası pek aklıma yatmadı. Sitenin orijini sebebiyle ayrılık haberine ikna olsam da bu ayrılığın gerçek nedeninin bu olamayacağı fikrimi doğrulayacak bilgilere ulaştım. Tomas Nagys ile Bornova kulübü arasında yaşanan ve ayrılıkla sonuçlanan çok ilginç olaylar silsilesi şu şekilde gelişti:
- 20 Ocak Perşembe günü kendini halsiz ve hasta hissetmesine karşın sabah idmanına katılan Nagys, akşam oynanacak hazırlık maçında oynamak istemediğini Ümit Sonkol vasıtasıyla koça iletiyor. Termometre 38 dereceye dayanmış durumda o anda. Takımla beraber 1 saat yolculuk yapan Nagys, hasta ve ateşli şekilde kenardan maçı izliyor. İzmir'e dönüşte kulüpten bir yetkiliyle birlikte Acil'e giden Nagys'e 2.5 saat süren testler yapılıp, kan alınıyor ve reçete yazılıyor. Fakat kapsamlı reçetede yazılanlar yerine sadece bir antibiyotik alıyor yanındaki kulüp görevlisi ve diğerleri için parasının olmadığını söylerek Nagys'i evine bırakıyor.
- Ertesi günü evde yüksek ateşli ve halsiz geçiren Nagys, kulübü aradığında adam yollayacaklarını ve onunla beraber hastaneye gidebileceği cevabını alıyor. Ama gün boyunca gelen giden olmuyor. Akşam takım menajeri Mert İldeş, Nagys'in evine gelerek Trabzon yolculuğuna katılmasını istiyor. Gün boyunca eve gelen tek kulüp yetkilisi Mert İldeş, altını çizelim. Nagys'in o andaki ateşi ise 40 derece. Kulübün vaziyeti bildiğini ve söz vermelerine rağmen kimsenin yardıma gelmediğini ve acilen hastaneye gitmesini gerektiğini söylüyor Nagys. İldeş ise takımın aşağıda havaalanına gitmek için onu beklediğini ama kulüpten yaşlı bir görevlinin eve gelerek onunla ilgileneceğini söylüyor. Söz konusu yaşlı kişi de karşıdan geleceği için süre uzuyor haliyle. Nagys de İzmir'deki Türk arkadaşlarından birini arayarak hastaneye kendi imkanlarıyla gidiyor. Durum kötüleşmişken hastaneye vardığını da söylemek lazım.
- Ertesi gün de mesajlarına rağmen kulüpten kimse Nagys'e dönmüyor, durumunu sormuyor. Takım Trabzon'da o gün. İki günü yüksek ateşli geçiren Nagys'in pazar gecesi çalan telefonunda karşı taraftaki isim yine Mert İldeş. 'Sabah sana geliyorum, konuşmalıyız.' diyor Nagys'e ve durumunu bile sormadan kapatıyor telefonu. Trabzon dönüşü pazartesi sabahı Nagys'in evine gelen Mert İldeş, kulüp başkanı Mustafa İduğ'un Nagys'in Trabzon'a gelmemesine çok sinirlendiğini, kontratınının feshedildiğini ve İzmir'den ayrılabileceğini iletiyor oyuncuya.
Perşembe gününden itibaren çok ciddi bir rahatsızlık geçiren Nagys, kulübün bu tavrına oldukça bozuluyor haliyle. Herşeyden önce insani ve vicdani bir gereklilik olarak halinin sorulmasını bekliyor ama aradığı karşılığı bulamıyor. Şu anda üzüntülü olmasının temel nedeni de bu, takımdan ayrılmaktan öte. Ayrıca oldukça tepkili şu anda. Ki ufak bir empatiyle sinirini anlamak mümkün sanırım. Kulübün düzenli olarak çalıştığı hastaneden aldığı raporlar elinde, ateşli bir hastalık geçirdiği yazıyor bu raporlarda. 10 günlük raporu da bulunuyor. Ve an itibariyle alınan fesh kararının ardından kulübe ihtarnameyi yollamış durumda Nagys. Bu ayrılık kararının kurallara uygun olmadığını söylüyor ve hakkını arıyor. Sakatlığının geçmesinin ardından antremanlara katılmak isteyen Nagys, kendisine teklif edilen para almadan gönderilme opisyonundan memnun değil. Alacaklarını istiyor.
Devam eden günler neyi gösterir, ne tür gelişmeler yaşanır bilinmez ama Nagys-Bornova arasındaki ayrılığın nedeni tam olarak bu. Ne eksik ne fazla. Haberde adı geçen Mert İldeş'in de Bornova kulübünün de cevap hakkı mevcuttur elbette. Bize ulaştıklarında olayı bir de onların ağzından dinleyip, konuyla alakalı açıklamalarına yer veririz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder