Çoğunlukla basketbol dışında hiç bir sporu yazmadığım bir ortamda Milli Takımın kaybetmesini fırsat bilip, şöyle kötü oynadık böyle kötü oynadık demeye hiç niyetim yok. Benim kafamı takmış olduğum asıl konu, kendimizi dev aynasında görmemiz. Bir kaç ay önce bu takım Azerbaycan'a kaybettiğinde, ''biz kimiz onlar kim'', ''Azerbaycan'dan da gol yenir mi'', ''dünyaya rezil olduk'' türü manşetler atıldığında bugünün geleceği zaten çok belliydi. Şimdi kısaca, bizim kim olduğumuzu hatırlatmak istiyorum;
Biz, rakibimizin Milli Marşını ıslıklayan bir ülkeyiz.
Biz, kendi futbolcumuzu sırf tuttuğumuz takımın rakibinde oynuyor diye ıslıklayan bir ülkeyiz.
Biz, Milli Maçlarda hala lay la lay lay la lay lay diye tezahürat yapan bir ülkeyiz.
Biz, anlık başarılarımızdan sonra kendimizi dünyanın sayılı futbol ülkeleri arasına koyan bir ülkeyiz.
Biz, Nuri'yi Hamit'i Mesut'u Halil'i kendimiz yetiştirmişiz gibi gurur duyan bir ülkeyiz.
Biz, Türkiye'ye sadece emekliliğini yaşamaya gelmiş bir adama milyon dolarlar veren bir ülkeyiz.
Biz, futbolcuya kulüp formasının renginden dolayı Milli forma vermeyen tek ülkeyiz.
Biz, hala Mesut neden Almanya'yı seçti, bu adam vatan haini diyen bir ülkeyiz.
Biz, Necip gibi bir yıldız adayına Milli formayı çok gören bir ülkeyiz.
Biz, Geçen sezon 34 maçın tamamında yer alan Mehmet Topuz'a bir kere bile forma vermeyen bir ülkeyiz.
Biz, bütün İspanya'nın beğendiği Mehmet Topal'ı beğenmeyen bir ülkeyiz
Biz, Almanya'ya tarihin en iyi futbollarından birini oynatan Low'ü 2 takımdan birden kovan bir ülkeyiz.
Biz, 2006'dan beri bilmemkaç hoca değiştirmemize rağmen, yardımcıları Oğuz Çetin'i kovamayan bir ülkeyiz.
Biz, sırf şike soruşturması konuşulmasın diye gündemi play-off'la değiştiren bir ülkeyiz.
Biz, San Marino'ya tarihinin ilklerini yaşatan bir üleyiz.
Ve hatta biz, daha sonra o San Marino ile forveti bakkal, defansı kasap, orta sahası balıkçı diye alay eden bir ülkeyiz..
Bu ''Biz''ler süreer durur. Ve en sonunda biz, ''keşke böyle yapmasaymışız deriz''. Ama nedense tekrar aynı şeyi yapmaya devam ederiz. En önemlisi ligimizin marka değerinden, yayıncı kuruluşun ödediği milyonlardan, takımlarımızın Avrupa'nın en büyük kulüplerinden olmasından kesinlikle ödün vermeyiz.
Bir sonraki maçta, o marşını ıslıkladığınız Almanya'yı çılgınca destekleyeceğiz ama eğer kaybederlerse, onlar maç satmış olacak. Yani suçlu gene ''biz'' olmayacağız. Ve eğer bu senaryo gerçekleşirse, kendimizi o aşağıladığımız Azerbaycan'ın 1-2 basamak üstünde ve Şampiyona'yı onlarla birlikte evden seyrederken bulacağız..
Günün en güzel özetini ise Ercan Taner yaptı, ''Ve rakibimiz Azerbaycan''..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder