21 Aralık 2011 Çarşamba

Fena mı olurdu?


3 Temmuz'dan beri yüz yüze veya sosyal medyada konuştuğum bütün Fenerbahçeliler, ''bu sezon bizim için önemsiz. Onur mücadelesi veriyoruz. Kazanmak veya kaybetmek önemli değil.'' şeklinde konuşuyor. Ben de bu fikirlerin hepsine katılıyorum ama önemli bir noktayı hep birlikte atlıyoruz. ''Peki biz bu kriz döneminden ne kadar faydalanabildik?'' Bu cümleyi okuyan bir çok Fenerbahçe taraftarı şimdiden bana sinirlenmiştir ama, yazının sonunu bekleyip ondan sonra küfür etmek en iyisi..

Şampiyonlar Ligi'nden Platini-M.A.A ikilisinin kararıyla diskalifiye edildikten sonra, Lugano-Santos-Niang-Emenike gibi ilk 11'in değişilmez oyuncuları takımdan ayrıldı. O günlerde önümüzde iki seçenek vardı. Ya gidenlerin yerine para harcayıp 3 4 tane yeni adam alınacak, ya da bir iki tane takviye ile birlikte, yola oldukça genç ama ümit vaadeden bir kadroyla devam edilecekti. Ve ne yazık ki kendisine çok büyük bir saygım olmasına rağmen Aykut Hoca ve yönetim, yanlış olan şıkkı tercih etti ve 4milyon euro gibi bu kalitede bir oyuncu için dudak uçuklatan bir bonservis bedeli ile, Bienvenu'yu getirdi..

Varsayalım yarın Federasyon kararını verdi ve Fenerbahçe küme düşürüldü(yemez). Akabinde de, Platini amca Fenerbahçe'yi 3 sezon Avrupa'dan men etti.(yemez) O zaman ne yapılacak? Kadrodaki Stoch, Dia, Bienvenu, Christian gibi pahalı yabancı oyuncular kendilerine nasıl bir yol çizecek? Gerçek bonservis bedelleri ile satılabilecekler mi yoksa, Avrupa'nın bir çok takımı leş kargası misali bu adamların tepesine mi üşüşecek? Veya her ne kadar ihanet etmeyeceğine güvenimiz tam olsa da, takımın en pahalı oyuncusu Gökhan Gönül ne yapacak?

Sezon başında hiç bu sorularla muhattap olmadan verilebilecek çok basit bir karar vardı. Yönetim eğer, ''Kardeşim ben Alex, Stoch, Yobo ve kiralık olduğu için Ziegler dışındaki yabancı oyuncuları takımdan gönderiyorum ve yoluma Berk Elitez, Recep Niyaz, Gökay İravul, Okan Alkan gibi gelecek vaadeden oyuncularla devam ediyorum.'' deseydi, o ortamda hiç bir Fenerbahçe taraftarının bu karara sesi çıkar mıydı? Bu genç kadro ilk yarıyı 10. bitirse, ''yönetim istifa'' denir miydi?

Ne yazık ki, çok büyük bir fırsat elimizden uçup gitti. 19-22 yaş aralığındaki futbolcuların Fenerbahçe gibi bir takımda 30 maç ilk 11 çıktığında, edinecekleri tecrübeyi ve kariyerlerinde kat edecekleri yolu düşünebiliyor musunuz? Veya size daha güncel bir soru sorsam ve, ''Takımın forvet hattında Berk Elitez'i mi yoksa Henri Bienvenu'yü mü görmek istersiniz diye sorsam, cevabınız ne olur?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder