28 Aralık 2011 Çarşamba

28 Aralık NBA Tahminlerim


831-Toronto Raptors(2.5-4.5) - Indiana Pacers İlk yarı 2, Maç sonu 2
835-Memphis Grizzlies(1.5-2.5) - Oklahoma City Thunder İlk yarı 2, Maç sonu 2
836-New Orleans Hornets(1.5-2.5) - Boston Celtics İlk yarı 2, Maç sonu 2
837-San Antonio Spurs - Los Angeles Clippers(1.5-3.5) İlk yarı 2, Maç sonu 2
833-Atlanta Hawks - Washington Wizards(5.5-9.5) İlk yarı 1, Maç sonu 1
839-Phoenix Suns(1.5-2.5) - Philadelphia 76ers İlk yarı 2, Maç sonu 2
832-Charlotte Bobcats(6.5-11.5) - Miami Heat İlk yarı 2, Maç sonu 2

Sistem 5-6-7

Herkese Bol Şanslar..

26 Aralık 2011 Pazartesi

Carlos Arroyo Resmen Beşiktaş'ta


Lokavt'ın sona ermesi ve Deron Williams'ın NBA'e geri dönmesiyle guard pozisyonunda büyük bir sıkıntı yaşayan Beşiktaş Milangaz, kadrosunu geçtiğimiz sezon Miami Heat ve Boston Celtics formalarını giyen Porto Riko'lu oyun kurucu Carlos Arroyo ile güçlendirdi..

Sezon ortasına geldiğimiz günlerde, ''free transfer olup Avrupa'ya gelmek isteyecek en değerli guard'' denilebilecek olan Arroyo, kariyerinin her döneminde ha patladı ha patlayacak türden bir oyuncu oldu. Stil olarak Avrupa Basketbolu'na daha uygun olan 32 yaşındaki tecrübeli guard daha önce Tau Ceramica ve Maccabi formaları da giymiş ve Maccabi İsrail Ligi Şampiyonu olurken, Finallerin en değerli oyuncusu seçilmişti..

Porto Riko'lunun Beşiktaş'a büyük katkı yapacağı aşikar. Ancak, oynatmaktan çok oynamaya yönelik bir oyuncu olan Arroyo'nun takımdaki dengeleri bozacak olması da bir o kadar muhtemel. Özellikle ''top elimde olsun'' diyen Kemp ve Hawkins gibi oyuncularla arasındaki denge kurulursa, Siyah-Beyazlılar D-Will'in takımdan ayrılmış olmasını minimum kayıpla atlatabilir..

23 Aralık 2011 Cuma

Emir Preldzic'e 3 Maç Ceza


Geçtiğimiz hafta oynanan Olin Edirne maçının 3. çeyreğinde hakem kararına itirazı abartan Emir Preldzic, diskalifiye edilmişti. Olayın bant kaydını izleyen Basketbol Federasyonu Disiplin kurulu (Turgay'ın Çiftliği) Preldzic'in hakemi öldürmeye teşebbüs etmesi üzerine (!) 3 maç ceza verdi. Emir'in kaçıracağı maçlar arasında, Galatasaray ve Banvit maçları dikkat çekiyor..

İlahi Turgay, sen adamı öldürürsün :)

21 Aralık 2011 Çarşamba

Fena mı olurdu?


3 Temmuz'dan beri yüz yüze veya sosyal medyada konuştuğum bütün Fenerbahçeliler, ''bu sezon bizim için önemsiz. Onur mücadelesi veriyoruz. Kazanmak veya kaybetmek önemli değil.'' şeklinde konuşuyor. Ben de bu fikirlerin hepsine katılıyorum ama önemli bir noktayı hep birlikte atlıyoruz. ''Peki biz bu kriz döneminden ne kadar faydalanabildik?'' Bu cümleyi okuyan bir çok Fenerbahçe taraftarı şimdiden bana sinirlenmiştir ama, yazının sonunu bekleyip ondan sonra küfür etmek en iyisi..

Şampiyonlar Ligi'nden Platini-M.A.A ikilisinin kararıyla diskalifiye edildikten sonra, Lugano-Santos-Niang-Emenike gibi ilk 11'in değişilmez oyuncuları takımdan ayrıldı. O günlerde önümüzde iki seçenek vardı. Ya gidenlerin yerine para harcayıp 3 4 tane yeni adam alınacak, ya da bir iki tane takviye ile birlikte, yola oldukça genç ama ümit vaadeden bir kadroyla devam edilecekti. Ve ne yazık ki kendisine çok büyük bir saygım olmasına rağmen Aykut Hoca ve yönetim, yanlış olan şıkkı tercih etti ve 4milyon euro gibi bu kalitede bir oyuncu için dudak uçuklatan bir bonservis bedeli ile, Bienvenu'yu getirdi..

Varsayalım yarın Federasyon kararını verdi ve Fenerbahçe küme düşürüldü(yemez). Akabinde de, Platini amca Fenerbahçe'yi 3 sezon Avrupa'dan men etti.(yemez) O zaman ne yapılacak? Kadrodaki Stoch, Dia, Bienvenu, Christian gibi pahalı yabancı oyuncular kendilerine nasıl bir yol çizecek? Gerçek bonservis bedelleri ile satılabilecekler mi yoksa, Avrupa'nın bir çok takımı leş kargası misali bu adamların tepesine mi üşüşecek? Veya her ne kadar ihanet etmeyeceğine güvenimiz tam olsa da, takımın en pahalı oyuncusu Gökhan Gönül ne yapacak?

Sezon başında hiç bu sorularla muhattap olmadan verilebilecek çok basit bir karar vardı. Yönetim eğer, ''Kardeşim ben Alex, Stoch, Yobo ve kiralık olduğu için Ziegler dışındaki yabancı oyuncuları takımdan gönderiyorum ve yoluma Berk Elitez, Recep Niyaz, Gökay İravul, Okan Alkan gibi gelecek vaadeden oyuncularla devam ediyorum.'' deseydi, o ortamda hiç bir Fenerbahçe taraftarının bu karara sesi çıkar mıydı? Bu genç kadro ilk yarıyı 10. bitirse, ''yönetim istifa'' denir miydi?

Ne yazık ki, çok büyük bir fırsat elimizden uçup gitti. 19-22 yaş aralığındaki futbolcuların Fenerbahçe gibi bir takımda 30 maç ilk 11 çıktığında, edinecekleri tecrübeyi ve kariyerlerinde kat edecekleri yolu düşünebiliyor musunuz? Veya size daha güncel bir soru sorsam ve, ''Takımın forvet hattında Berk Elitez'i mi yoksa Henri Bienvenu'yü mü görmek istersiniz diye sorsam, cevabınız ne olur?

16 Aralık 2011 Cuma

Cuma Günü İddaa Tahminleri



745-BC Kalev(2.5 - 4.5) VEF Riga  İlk yarı 2 maç sonu 2
752-Aurora Basket Jesi(0.5 - 0.5) Reggio Emilia İlk yarı 2 maç sonu 2
758-Lleida(1.5 - 2.5) CB Canarias İlk yarı 2 maç sonu 2
760-Palencia(0.5 - 0.5) Menorca İlk yarı 2 maç sonu 2

Sistem 3-4 veya misli olarak oynayabilirsiniz

Cappie Pondexter Fenerbahçe'de


TKBL ve Euroleague'de yoluna dolu dizgin devam eden Fenerbahçe, Rusya'nın UMMC Ekaterinburg takımından eski oyuncusu Cappie Pondexter'ı renklerine bağladı..

2006-2008 yılları arasında sarı-lacivertli formayı giyen ve takımının 2 lig, 2 Cumhurbaşkanlığı ve 1 kez de Türkiye Kupası'nı kazanmasında başrol oynayan Amerikalı guard, Fenerbahçe tarihinin en çok sevilen yabancı oyuncuları arasında yer alıyor..

2006 yılında Phoenix Mercury tarafından 2. sırada draft edilen Pondexter, kariyerinde 2 WNBA şampiyonluğu, 1 kere Finallerin Mvp'si ve 4 kez de All-Star olma başarılarını gösterdi. 1 Şubat'ta takıma katılması beklenen yıldız oyuncunun, Fenerbahçe formasına geri dönüşü ise büyük bir ihtimalle 7 şubat'taki Galatasaray maçı ile birlikte olacak..

Pondexter-Galatasaray demişken;




Kaynak: Ahmet Ercanlar

6 Aralık 2011 Salı

Tribün dediğin böyle olur

Temsilcilerimizin Euroleague mücadeleleri ve Türkiye Basketbol Ligi'ndeki derbi maçlarda, spiker arkadaşların klasikleşmiş bir başlangıcı vardır ''Tribünde müthiş bir atmosfer var''. Avrupa Basketbolu'nu yakından takip ettiğim için, bu atmosfer lafı her zaman anlamsız gelmiştir. Çünkü ne yazık ki, kabul etsek de etmesek de özellikle basketbol taraftarlığı konusunda Avrupa'dan öğreneceğimiz çok şey var..

Diyebilirsiniz ki, biz de bağırmıyor muyuz? Evet bağırıyoruz ama sistemli değil. Biz de kareografi hazırlamıyor muyuz? Evet hazırlıyoruz ama, belki de Avrupa'nın orta sınıf takımlarının taraftarlarının hazırladığı kadar. Eğer benimle aynı fikirde değilseniz, bu görüntülere ufak bir göz atmanızda fayda var..

Partizan'ın 22.567 seyirciyle Euroleague rekorunu kırdığı Panathinaikos maçı


Partizan-Maccabi



Aris-Hemofarm


Aris-Paok


Olympiakos-Partizan


Olympiakos-Barcelona


Örnekler çoğaltılabilir ama en beğendiklerimi seçmeye çalıştım. Kapanışı, ben ve benim gibi bir çok basketbol sevdalısının hayranlığını kazanmış olan Panathinaikos tribünleri ile yapalım. Özellikle en alttaki görüntüye dikkat..



4 Aralık 2011 Pazar

Charles Smith-Vladimir Golubovic Beşiktaş'ta mı?

Lokavt'ın sona ermesinden belki de Avrupa'da en kötü etkilenen takım olan Beşiktaş Milangaz, kadrosunu Efes Pilsen'den tanıdığımız tecrübeli guard Charles Smith ve Banvit formasıyla Türkiye'de bir sezon geçiren pivot Vladimir Golubovic ile güçlendirdi..

Geçtiğimiz sezonu Lega A ekiplerinden Lottomatica Roma'da geçiren Smith, İtalyan ekibinin geçirdiği vasat sezona rağmen öne çıkan oyunculardan biri olmuştu. 1997 draft'ında 26. sıradan seçilen 36 yaşındaki tecrübeli oyuncu, 2004-2005 sezonunda Euroleague sayı kralı, 2006-2007 sezonunda ise Eurocup Finali'nin Mvp'si olmayı başarmıştı..

Banvit'te başarılı geçen sezonun ardından sezon başında Azovmash takımına transfer olan Golubovic, çok kısa bir süre geçirdiği Ukrayna ekibinde, 7.4 sayı ve 4.4 rebound ortalamaları ile mücadele etmişti. 2.11 boyundaki başarılı pivot daha önce, Slovenya'nın Olimpija ve İspanya'nın Caja Laboral ekiplerinde de forma şansı bulmuştu..

Sezon ortasında olduğumuz için, fazla seçme şansı bulunmayan Siyah-Beyazlılar devre arasına kadar bekleyip, Avrupa Kupaların'dan elenen takımların oyuncularıyla ilgilense çok daha iyi olurdu ama tercihleri bu yönde oldu. Smith çok skorer bir oyuncu olmasına rağmen, son durumu hakkında hiç bir fikrim yok. Ayrıca ilerleyen yaşı da ciddi bir soru işareti. Golubovic ise Banvit'ten de hatırladığımız gibi, savunmada gayet başarılı ama hücumda fazla bir şey beklenmemesi gereken bir oyuncu. Bu tercihlerin ne kadar sağlıklı olduğunu ilerleyen günler gösterecek..

Edit: Golubovic biraz önce Caja Laboral ile anlaştı. Beşiktaş açısından çok da iyi oldu