14 Ekim 2011 Cuma

Beko Basketbol Ligi Sezon Analizi

Nefesleri kesen transfer döneminin ardından Beko Basketbol Ligi'nde ilk hafta maçları geldi çattı. Bazı takımlar kadrolarını büyük ölçüde değiştirirken, bazıları ise başarılı olan takımlarını çok da bozmadan yola devam etti. Peki hangi takım ne durumda? Hedefler ne?

1- Anadolu Efes
Perasovic'in gönderilmesinin ardından göreve gelen Ufuk Sarıca ile devam kararı alan Anadolu Efes, yaptığı bomba transferlerle birlikte hazırlık döneminde tam anlamıyla döktürdü. Vujacic, Barac, Savanovic, Batista ve Ersan gibi yıldız oyuncuları kadrosuna katan Efes, Türkiye Ligi'nin çok üzerinde bir kadro yapısına sahip. Çok ciddi sakatlıklar ve anlaşmazlıklar olmazsa, şampiyonluğun en büyük favorisi onlar.

2- Galatasaray
Geçtiğimiz sezonun başında göreve gelen Oktay Mahmuti yönetiminde büyük bir atılım yapan sarı kırmızılılar, final serisinde Fenerbahçe Ülker'e kaybettikten sonra yaptığı yerinde transferlerle gücüne güç kattı. Özellikle Lakovic ve Songaila gibi isimler, kalitelerinin dışında tecrübeleriyle de takıma çok büyük güç katacak. Sezona kupayla başlayan Mahmuti'nin öğrencileri savunmada sertliği biraz daha arttırabilirse, geçen sezonki başarıyı tekrarlayabilirler.

3- Fenerbahçe Ülker
Şampiyonluğun ardından çok yanlış bir stratejiyle Jasikevicius ve Lavrinovic gibi isimlerle yollarını ayıran sarı lacivertliler, Gist, Bogdanovic ve Jerrels'ı kadrosuna kattı. Gist ve Bojan beklenen katkıyı verir ancak, Jerrels için aynı şey geçerli değil. Engin Atsür düzelene kadar, guard pozisyonunda büyük sorun yaşayacak olan Fenerbahçe'de, bir diğer sıkıntı ise pota altında yaşanıyor. Vidmar ve Gist üst düzey isimler olsa da, onların arkasından gelen Oğuz ve Kaya'dan verim alınamaması işleri oldukça zorlaştırıyor. Tomas'ın sakatlığının ardından kadroya katılan Sefolosha ile özellikle dış adam savunması için önemli bir hamle yapan takıma bir de pota altı oyuncusu eklenirse, son sezonlardaki başarı tekrarlanabilir.

4- Banvit
Üst üste başarılı geçen sezonların ardından hedef yükselten Banvit'te kadro büyük ölçüde korundu. Takıma katılan Bajramovic, Cemal ve Serkan gibi isimlerle kadro derinliğini oldukça arttıran Banvit için en makul hedef Play-off yarı finali olacak.

5- Beşiktaş Milangaz
Sıkıntılarla geçen sezonun ardından oyuncularının büyük bir bölümüyle yollarını ayıran(!) siyah beyazlılar, Deron Williams, Hawkins, Erceg ve Semih Erden gibi transferlerle büyük ses getirdi. Her sezon sıfırdan takım kuran siyah beyazlılarda takım kimyasının oturması oldukça zaman alacak. Bu zaman geçene kadar D-Will ve Semih'inde takımdan ayrılacağı düşünüldüğünde, işleri oldukça zor. Sanmıyorum ama NBA lokavtının sona ermesinin ardından takımdan ayrılacak olan isimlerin yerine benzer kalitede oyuncular bulunabilirse, play-off yarı finali oynanabilir. Bakalım Beşiktaş, her sene sil baştan takım yapmanın hiç bir yararı olmadığını ve bazen Türk oyuncuların da paraya ihtiyacı olabileceğini(!) ne zaman anlayacak..

6- Türk Telekom
Beşiktaş gibi her sezon yeniden kadro kuran Ankara temsilcisi, bu sezona da Mehmet Okur, Jasaitis, Kambala ve Washington  gibi transferlerle başladı. Kağıt üzerinde iyi bir kadrosu olan Telekom'un alacağı hiç bir sonuç sürpriz olmaz. Bir hafta Efes'i zorlayıp, bir sonraki hafta zayıf bir rakibe kaybedebilirler. Ulaşabilecekleri en iyi nokta ise yarı final gibi gözüküyor. Bir sonraki sezona oyuncuları değil, yönetimi değiştirerek girerlerse beklenen başarı gelebilir.

7- Pınar Karşıyaka
Furkan gibi bir yıldızı kaybedip, yabancı kadrosunu da tamamen değiştiren İzmir temsilcisi, belki de sezonun en tahmin edilemez ekibi durumunda. Ama görünen o ki, Chatman ne kadar oynarsa Karşıyaka da o kadar oynayacak.

8- Aliağa Petkim
Kadrosunda Ersin Görkem, Qvale, Toolson, Paul Miller gibi oyuncuları bulunduran Aliağa, sezonun sürpriz ekibi olabilir. Türkiye kupasında özellikle son iki maç çok iyi görüntü veren takım, sahasında bir çok takımı yenebilecek güce sahip. Dikkat!

9- Erdemir
Ray Wesson, Mutlu Akpınar ve Henderson gibi üst düzey oyunculara sahip olan Erdemir, Aliağa Petkim ile birlikte ligin diğer bir sürprizi olmaya aday. Sezon sonunda nasıl bir derece elde edeceklerini tahmin etmek zor, ama oynayacakları oyunla izleyenlere büyük zevk verecekleri kesin.

? Olin Edirne
Geçtiğimiz sezonun en flaş ekibi olan Olin, anlamsız bir biçimde, başarıyı getiren yerli-yabancı bütün oyuncuları ile yollarını ayırdı. Takımın ne yapacağı doğrudan yabancı transferlere bağlı. En iyi ihtimalle hedef Play-off olur.

Ne Etliye ne Sütlüye karışmayacak olanlar
Antalya Bşb, Mersin Bşb, Tofaş bu kategoride bulunan takımlar. Düşme tehlikesi yaşamazlar ama çok da yükseklere çıkmaları zor. Eğer aralarından bir takım sıyrılacaksa, bu takım fena bir kadro kurmayan Tofaş olur..

Düşme Hattı
Lige katılıp katılmayacağı son haftalara kadar belli olmayan Banvit Kırmızı, yepyeni bir kadro ve teknik ekiple sezona başlayacak olan Trabzonspor ve ligin yeni ekibi Hacettepe Üniversitesi, sezonu son iki sırada bitirmeye en yakın takımlar olacak. Rakiplerine oranla daha iyi bir kadrosu olan Hacettepe, bir kaç adım önde..

Umarım sakatlıklardan uzak bir sezon olur..

13 Ekim 2011 Perşembe

Fenerbahçe Ülker Arena İçin Geri Sayım Başladı

Fenerbahçe taraftarları ve basketbolseverlerin heyecanla beklediği Fenerbahçe Ülker Sports Arena için son aşamaya gelindi. Parkeler ve potaların monte edilmesiyle birlikte neredeyse hazır hale gelen Arena, Los Angeles Lakers'ın maçlarını oynadığı Staples Center'a benzerliğiyle dikkat çekiyor..

İşletmeciliğini Staples Center'ın da işletmecisi olan AEG firmasının yapacağı spor kompleksinde;

Bazı branşların kullanabileceği 2500 kişilik ek bir salon
Rezidanslar
Otel
İş Merkezi
Sinema Salonu
Açık ve Kapalı Otopark ve daha bir çok bölüm bulunacak..

Salon dışındaki inşaatların 2012 yılında başlayacağı Fenerbahçe Ülker Arena'nın son hali ise şu şekilde:

Sabatini'den Obama'ya Mektup

Uzun bir süredir Kobe Bryant'ın peşinde koşan Virtus Bologna başkanı Claudio Sabatini, lokavt boyunca- 3 ay- 1 ay- 1 maç derken, çareyi ABD başkanı Barack Obama'da buldu. Obama'ya Kobe transferi hakkında mektup yazan Sabatini,

''Bir rüyamız var: Kobe Bryant'ı basketbol şehri olarak tanınan Virtus Pallacanestro Bologna'da görmek. Ben de sizin gibi, lokavtın bir an önce sona ermesini istiyorum ama, lütfen Kobe'yi siyah beyaz formamız içinde en azından bir kez görmemize ve tarihimize geçmesine yardımcı olun.'' ifadelerini kullandı.

Bir başkan, kendisini ve takımını ancak bu kadar aciz duruma düşürebilir. İngilizce'de böyle durumlar için cuk oturan bir söz var, ''PATHETIC'' yani zavallı, acınası..

12 Ekim 2011 Çarşamba

Cumhurbaşkanlığı Kupası Galatasaray'ın

Basketbol kalitesi olarak vasatın altında olsa da, heyecan dozu oldukça yüksek olan karşılaşmayı iki uzatma sonunda 103-97 kazanan Galatasaray, bu önemli kupayı müzesine götürmeyi başardı. Galatasaray'da Shumpert ve Andric attıkları 22 şer sayıyla galibiyette büyük rol oynarken, Fenerbahçe'de Bogdanovic 21 sayı, Gist 18 sayı, Preldzic ise 17 sayı 10 asist 6 rebound ile mücadele etti..

Maçın 3 kahramanı vardı denilebilir. Birincisi, yeni kuralların arkasına sığınıp çaldıkları düdüklerle maçın önüne geçen hakemler, ikincisi yaptığı doğru hamleler ile Oktay Mahmuti, üçüncüsü ise saha kenarında bağırmaktan başka hiç bir işe yaramayan Neven Spahija'ydı. Mahmuti, sahadaki oyuncularından en yüksek verimi almaya çalışırken, Spahija ise zaten eksik olan kadrosunu kullanılabilecek en kötü şekilde kullandı ve maçın Curtis Jerrels ile birlikte en kötü ismi olmayı başardı. Dördüncü periyot sonlarına doğru 7 sayı öndeyken anlaşılmaz bir şekilde o ana kadar müthiş oynayan Bogdanovic ve Ukic'i kenara alan Hırvat koç, Galatasaray'ın momentumu tekrar eline geçirip maçı uzatmalara götürmesine, olabileceği en iyi şekilde yardımcı oldu. Ama bundan da beter olanı, Andric Fenerbahçe Ülker boyalı alanında tabir-i caizse seksek oynarken, Vidmar'ın 30 dakika kenarda tutulmasıydı. Fenerbahçe açısından günün en olumlu noktası ise, James Gist'in performansı oldu. Hazırlık maçlarındaki durgun görüntüsünden kurtulan Adanalı oyuncu, gerek takip smaçları, gerekse dış şutlarıyla takımını oyunda tuttu. Ancak pota altında başka hiç bir oyuncudan katkı gelmeyince, Gist'in performansı da boşa gitmiş oldu...

Transferi açıklanan Sefolosha takıma özellikle savunma anlamında büyük güç katacak olsa da, Jerrels'ın yerine bir adet yedek guard ve tek bir uzunun vereceği katkıyı bile veremeyen Oğuz-Kaya ikilisinin yanına da iyi bir 4.5 numara alınmazsa, sarı lacivertliler ne yazık ki belirlenen hedeflerin çok uzağında kalır.

Maçı Galatasaray tarafından ele alırsak, sarı kırmızılılar çok da iyi oynamadıkları maçı, doğru basketbol oynayarak kazandı. Fenerbahçe'nin en zayıf karnı olan dış adam savunmasını tam anlamıyla pert eden Shumpert-Ender ikilisi ile, boyalı alanda istediği gibi at koşturan Andric, kupayı almaları için yeterli oldu. Mahmuti'nin öğrencileri için en önemli handikap, çok erken form tutmaları olacak. Sezonun geri kalan kısmında zorlanacakları kesin ancak formlarını sezon sonuna doğru tekrar bu seviyeye çekerlerse, Euroleague'de üst turlar, ligde de final hedefleri hiç de uzak değil..

Maçın istatistikleri için buraya alalım

Thabo Sefolosha Fenerbahçe Ülker'de

Marko Tomas sakatlığını atlatana kadar(3 ay), Hırvat oyuncunun yerini doldurmak için forvet arayışlarına başlayan Fenerbahçe Ülker, İsviçre kaynaklı haber sitesi TSR Sport'a göre Oklahoma City Thunder forması giyen Thabo Sefolosha ile anlaşmaya vardı. 2006'dan beri NBA'de mücadele eden Sefolosha, özellikle sert savunmasıyla dikkat çekiyor. 2001-2006 yılları arasında Riviera, Chalon ve Biella formalarını giyen başarılı oyuncunun, Avrupa basketboluna yabancı olmaması bu transferin önemli bir artısı.

Eğer gelen haberler doğruysa, bu hamle özellikle Euroleague için çok büyük önem taşıyor. İsviçreli oyuncu hem takım dengelerini bozmaz, hem de büyük sıkıntı çekilen dış adam savunmasına tam anlamıyla merhem olur..

Edit: Sefolosha, Fenerbahçe Ülker ile lokavt çıkışı açık olmak üzere anlaştığını duyurdu. Hayırlı olsun..

11 Ekim 2011 Salı

Cumhurbaşkanlığı Kupası'nda Dev Randevu

Büyük gün geldi çattı. Geçtiğimiz sezonun Lig ve Kupa şampiyonu Fenerbahçe Ülker ve final serisinde müthiş bir mücadele sergileyen Galatasaray'ın karşı karşıya geleceği Cumhurbaşkanlığı Kupası nefesleri keseceğe benziyor. Muhtemel ilk 5 ler ise şöyle:

Fenerbahçe Ülker
Curtis Jerrels (Roko Ukic)
Ömer Onan
Emir Preldzic (Bojan Bogdanovic)
James Gist
Gasper Vidmar (Oğuz Savaş)

Galatasaray 
Ender Arslan
Jaka Lakovic
Josh Shipp
Darius Songaila
Zaza Pachulia (Luksa Andric)

Özellikle Fenerbahçe Ülker'de yabancı sınırlamasına göre bir çok rotasyon olabileceği için, parantezleri mazur görün :)

Kadrolar arasında öyle çok büyük bir uçurum olmadığından, maçın son dakikalara kadar büyük bir mücadeleye sahne olacağı kesin gibi. Fenerbahçe Ülker adına sezonun ilk ciddi maçı olacaği için, takımın tam anlamıyla ne durumda olduğunu öngörmek çok zor. Galatasaray ise sezona müthiş bir başlangıç yaparak, Euroleague'e katılma hakkı elde etti ve oldukça iyi durumdalar. Bogdanovic-Preldzic, Lakovic-Gordon ikililerinin vereceği katkı, maçın anahtarı gibi duruyor.

Sakatlık ve tribün olaylarından uzak bir derbi olması dileğiyle..

%51 Fenerbahçe Ülker
%49 Galatasaray

10 Ekim 2011 Pazartesi

Afrikalı Futbolcu Çılgınlığı Sona mı Eriyor?

Son hafta maçlarının yapılması ve elemelerin sona ermesiyle birlikte, 2012 Afrika Uluslar Kupası'na katılacak olan 16 takım belli oldu;

Gabon(Ev sahibi)
Ekvator Ginesi(Ev sahibi)
Mali(A grubu Birincisi)
Gine(B grubu Birincisi)
Zambiya(C Grubu Birincisi)
Fas(D grubu Birincisi)
Senegal(E Grubu Birincisi)
Burkina Faso(F Grubu Birincisi)
Nijer(G Grubu Birincisi)
Fildişi Sahili(H Grubu Birincisi)
Gana(I Grubu Birincisi)
Angola(J Grubu Birincisi)
Botswana(K Grubu Birincisi)
Tunus(K Grubu İkincisi)
Libya(En İyi İkinci)
Sudan(En İyi İkinci)

Nijerya, Kamerun ve Mısır gibi gerek kıta gerekse dünya futbolunda çeşitli başarıları bulunan takımların elenmesi taraftarlarını üzse de, bu ülkelerin oyuncularını barındıran kulüpleri fazlasıyla sevindirdi. Aşağıdaki listede, sezon ortasında önemli oyuncularından mahrum kalacağı için üzülecek olan kulüpleri bulabilirsiniz. (muhtemel liste)

Fransa Ligue 1

Lorient: Bruno Ecuele Manga, Sigamary Diarra
Brest: Moise Brou Apanga, Ousmane Coulibaly, Larsen Toure, Richard Soumah, Omar Daf
Bordeaux: Andre Biyongo Poko, Abdou Traore, Cheick Diabate, Ludovic Sane, Fahid Ben Khalfallah
Nice: Lloyd Palun, Eric Moulongui, Kafoumba Coulibaly, Drissa Diakite
Saint Etienne: Pierre Emerick Aubameyang, Bayal Sall, Max Gradel
Auxerre: Amadou Sidibe, Alain Traore, Issam Jemaa
Toulouse: Mohamed Fofana, Cheikh M'Bengue, Aymen Abdennour
Lyon: Sidy Kone, Lamine Gassama, Bakary Kone, John Mensah
Sochaux: Modibo Maiga, Yassin Mikari
Rennes: Cheick Diarra, Youssouf Hadji, Jonathan Pitroipa, Kader Mangane
Montpellier: El Kaoutari, Younes Belhanda, Souleymane Camara, Jamel Saihi
Marsilya: Souleymane Diawara,Charles Kabore, Andre Ayew
Valenciennes: Remi Gomis, Benjamin Angoua, Mamadou Samassa
Lille: Moussa Sow
Nancy: Lossemy Karaboue, Bakaye Traore
Evian: Saber Khelifa, Brice Dja Djedje

İngiltere Premier League

Queens Park Rangers: Adel Taarabt, Armand Traore,
Arsenal: Marouane Chamakh, Gervinho
Wigan: Mohamed Diame, Steve Gohouri
Manchester United: Mame Biram Diouf
Newcastle United: Demba Ba, Cheick Tiote
Manchester City: Kolo Toure, Yaya Toure
Chelsea: Salomon Kalou, Didier Drogba, Michael Essien,

Almanya Bundesliga 1

Freiburg: Papis Cisse, Garra Dembele
Hamburg: Mickael Tavares, Anis Ben Hatira
FC Koln: Wilfried Sanou, Ammar Jemal
Stuttgart: Arthur Boka, Mamadou Bah, Ibrahima Traore
Hannover 96: Didier Konan, Karim Haggui
Hoffenheim: İsaac Vorsah
Mainz: Sami Allagui
Schalke: Hans Sarpei

İtalya Serie A

Genoa: Kevin Constant
Udinese: Mehdi Benatia, Emmanuel Badu, Kwadwo Asamoah
Fiorentina: Houssine Kharja
Milan: Kevin Prince Boateng
Chievo: Bakary Drame
Inter: Sulley Muntari

İspanya La Liga

Barcelona: Seydou Keita
Espanyol: Romaric

Spor Toto Süper Lig

Sivasspor: Souleymane Keita
İstanbul Büyükşehir Belediye: Kamil Zayatte
Bursaspor: Chretien Basser, Prince Tagoe
Eskişehirspor: Diomansy Kamara
Fenerbahçe: Issiar Dia
Galatasaray: Emmanuel Eboue
Orduspor: Jean Jacques Gosso
Mersin İdman Yurdu: Matthew Amoah, Wissem Ben Yahia
Karabükspor: Hocine Ragued
Trabzonspor: Dider Zokora


Kadrolardan da görüldüğü üzere, Fransa dışındaki Avrupa'nın bütün büyük liglerinde Afrikalı oyuncular artık tercih edilmiyor. Ülkemizde de buna paralel olarak daha çok Orta Avrupa ve Güney Amerika transfer piyasası gittikçe popülerleşmekte. Bunun yanında bir diğer olumlu gelişme ise, Afrikalı futbolcu tercih eden kulüplerimizin belli bir seviyenin üstündeki oyunculara yönelmesi. Yani denilebilir ki, artık Türkiye'de de Avrupa'nın bir çok ülkesinde olduğu gibi Cavcav Style dönemi yavaş yavaş sona eriyor..

ACB 1. Hafta Panorama

Estudiantes 71-69 Valencia
Lagun 68-71 Obradoiro
Caja Laboral 73-60 Cajasol
Meridiano 71-77 Bilbao
Real Madrid 88-70 Fuenlabrada
Manresa 71-69 Joventut
Murcia 54-62 Regal Barcelona
Unicaja 85-68 Gran Canaria

Haftanın Özeti

Sezona Fuenlabrada'yı konuk ederek başlayan Real Madrid, rahat bir oyundan sonra rakibini 18 sayı farkla mağlup ederek iyi bir başlangıç yaptı. Madrid ekibinde, genç yıldız Mirotic 16 sayı 8 reboundluk performansıyla takımını galibiyete taşırken, Sergio Llull 15 sayı 4 asist ile kendisine eşlik etti. Sezona damga vuran transferlerden Rudy Fernandez ise 18 dakika süre aldığı maçı, 12 sayı 4 reboundla tamamladı. İspanya Liginin hatta Turkish Airlines Euroleague'in en büyük şampiyonluk adayı Barcelona, deplasmanda mücadele ettiği Murcia'yı ikinci periyottaki etkili oyunuyla 8 sayı farkla mağlup etti. Barca'da Lorbek 14 sayı 5 rebound, Ndong 12 sayı 6 rebound, Navarro ise 12 sayı ile takımlarını galibiyete taşıyan isimler oldu. Haftanın en büyük sürprizini evinde geçtiğimiz sezonun flaş ekibi Bilbao'yu 4 sayı farkla mağlup eden Meridiano gerçekleştirirken, ev sahibinde haftanın en değerli oyuncusu Amerikalı forvet Kyle Singler ürettiği 23 sayı 4 rebound 3 asist ile takımının sezona galibiyetle başlamasında en önemli pay sahibi oldu. Maçın en büyük hayal kırıklığı ise, Bilbao'nun tecrübeli forveti Roger Grimau'ydu. Grimau, 11 dakika süre aldığı maçı 4 top kaybı ve 5 foulle oyun dışı kalarak tamamladı..

Lega Basket 1. Hafta Panorama

Armani Milano 89-75 Cimberio
Banco di Sardegna 78-58 Novipiu
Bologna 93-91 Lottomatica Roma
Pepsi Caserta 85-84 Benetton
Vanoli 60-72 Bennet Cantu
Fabi Shoes 85-76 Sidigas
Angelico 76-65 Scavolini Pesaro
Banca Tercas 67-75 Montepaschi Siena

Haftanın Özeti

Şampiyonluk adaylarından Siena, Tercas deplasmanında zorlansa da, sonuca son periyottaki etkili oyunuyla giderken, Pietro Aradori 15 sayı, Kaukenas 14 sayı, Litvanya fatihi Mc Calebb 14 sayı, yeni transferlerden David Andersen ise 11 sayı 10 rebound 4 asistle mücadele etti. Cook, Borousis ve Fotsis gibi transferlerle büyük güç kazanan Armani Milano konuk ettiği Varese'yi ilk periyotta 10 sayı geri düşmesine rağmen 14 sayı farkla mağlup etmeyi başardı. Milano ekibinde Nicholas 16, Mancinelli 13 sayı 4 rebound 3 asist, Cook ise 11 sayı 4 asist 3 rebound ile galibiyette büyük pay sahibi oldu. Varese'de ise 26 sayı üreten Fransız forvet Yakhouba Diawara mağlubiyete engel olamadı. İtalya'da birinci haftanın en değerli oyuncusu ise, Sardegna'nın Novipiu'yu 78-58 mağlup ettiği mücadelede, 25 sayı 6 asist ve 4 rebound ile oynayan Amerikalı guard Travis Diener oldu..

9 Ekim 2011 Pazar

Son Dakika: Oyuncular Birliği ve NBA Yönetimi Toplantı Kararı Aldı

Bir kaç gün önce yapılan toplantıda anlaşamayan taraflar, verdikleri demeçlerle de lokavtın uzun sürebileceği izlenimini bırakmıştı. Ancak bugün verilen ani bir kararla, bir kaç saat sonra bir kez daha pazarlık masasına oturulacağı belirtildi. Yapılacak olan toplantı çok büyük önem taşıyor, bunun nedeni de tarafların anlaşamaması halinde ligin ilk iki haftasının kesin olarak iptal edilecek olması..

Umudumuz bir son dakika golü gelmesi..

Sylvia Fowles'tan Cüretkar Pozlar

Galatasaray'ın başarılı pivotu Sylvia Fowles, ESPN'e ait olan ''Vücut dili'' adlı dergiye verdiği pozlarla bir hayli konuşulacağa benziyor. Daha önce de Taurasi, Taylor ve bir ara Fenerbahçe'ye transferi gündeme gelen İtalyan voleybolcu Piccinini gibi ünlü sporcular da verdikleri bu tip pozlarla adlarından uzun süre bahsettirmişlerdi.


Yapma be Pekovic

Lokavt nedeniyle eski takımı Partizan'a dönen Karadağlı pivot Nikola Pekovic, takımının Zagreb'i 93-65 mağlup ettiği karşılaşmada, 17 sayı 9 rebound 2 asistlik bir performans gösterdi ve galibiyette önemli pay sahibi oldu. Oyunda kaldığı 20 dakika boyuncu pota altında mutlak hakimiyet kuran Pekovic'in hakim olamadığı tek rakibi midesi oldu. Maç içinde rahatsızlanan Karadağlı oyuncu, koşarken tam hakem masasının önüne istifra etmek zorunda kaldı. Bu pozisyon ne hakemler, ne Pekovic ne oyuncular ne de taraftarlar açısından sahalarda görmek istemediğimiz görüntülerden :)
Mideniz sağlamsa bir göz atın derim..

8 Ekim 2011 Cumartesi

Cumartesi İddaa Kuponum

787 Le Mans - JSF Nanterre (1) 10.5 Handikap

Basketbol programında en güvendiğim maç diyebilirim. Beklenilenin aksine iyi bir sezon geçirip, Eurocup ön elemelerinde yer alma hakkı kazanan Le Mans, Karşıyaka'yı her iki maçta da mağlup ederek, adını Euocup gruplarına yazdırmayı başarmıştı. Kadrosunda, Rochestie, Diot, Kahudi ve Koffi gibi üst düzey isimler bulunan ev sahibi, tecrübesiz rakibi karşısında rahat bir galibiyet alır.

791 Giessen 46ers - Baskets Würzburg Alt 145.5

Geride kalan sezonun vasat ekiplerinden Giessen, lige yeni yükselmiş olmasına rağmen yaptığı iyi transferlerle bir anda ligin kalburüstü takımlarından biri haline gelen Würzburg'u ağırlıyor. Deplasman takımının favori olduğu karşılaşmada, ev sahibinin hücum gücü oldukça kısıtlı olduğu için benim seçimim alt.

792 Ewe Baskets Oldenburg - BBC Bayreuth (1) 16.5 Handikap

Yaptığı transferlerle iyi bir kadro kurup üst sıraları hedefleyen Oldenburg, sahasında ligin en zayıf ekiplerinden Bayreuth'u ağırlıyor. Ev sahibinin çok rahat bir galibiyet almasını bekliyorum. İlk yarı 1 ikinci yarı 1 de denenebilir.

793 Walter Tigers Tübingen - Skyliners Frankfurt (1) 1.5 Handikap

Geçtiğimiz sezona göre oldukça büyük güç kaybeden Frankfurt, son iki sezon oynadığı basketbolu ve yakaladığı başarıları mumla aratacak gibi görünüyor. Ev sahibi Tübingen de çok iyi bir takım olmamasına rağmen, rakibini bu kadar kötü bir durumda yakalamışken affetmez. İlk yarı 1 ikinci yarı 1 de deneyebilirsiniz.

Herkese Bol Şanslar..

Şampiyon Minnesota Lynx

Evinde oynadığı ve son çeyrekte kopardığı iki maçın ardından Atlanta'ya taşınan serinin üçüncü maçını 73-67 kazanan Minnesota, 2011 WNBA sezonunu şampiyon olarak tamamladı. Maçın başından sonuna kadar özellikle savunmasıyla rakibini oldukça zor durumda bırakan Minnesota'da Galatasaray'dan da tanıdığımız Seimone Augustus, 16 sayı 5 rebound ve 4 asistiyle şampiyonluğun en büyük mimarı olurken, genç yıldız Maya Moore 15 sayı 7 rebound,  Brunson ise 13 sayı 9 reboundla galibiyette önemli pay sahibi oldu. Üstüste ikinci kez finallerde süpürülen Atlanta Dream'de, Fenerbahçeli Angel McCoughtry 22 sayı 5 rebound 3 top çalma, Erica De Souza ise 11 sayı 15 rebound ile mücadele etti.


Yetenekleri tartışılmayacak boyutlarda olmasına rağmen, üstüste gelen sakatlıklar yüzünden bir türlü şeytanın bacağını kıramayan Seimone Augustus finallerin Mvp'si seçilerek, iki mutluluğu bir arada yaşamış oldu. Özellikle Final Serisi boyunca insanüstü performanslar ortaya koymasına rağmen takımını şampiyonluğa taşıyamayan McCoughtry ise, bir kez daha evine eli boş dönmenin üzüntüsünü yaşadı..

Aslında Rakibimiz Her Zaman Azerbaycan(dı)

Çoğunlukla basketbol dışında hiç bir sporu yazmadığım bir ortamda Milli Takımın kaybetmesini fırsat bilip, şöyle kötü oynadık böyle kötü oynadık demeye hiç niyetim yok. Benim kafamı takmış olduğum asıl konu, kendimizi dev aynasında görmemiz. Bir kaç ay önce bu takım Azerbaycan'a kaybettiğinde, ''biz kimiz onlar kim'', ''Azerbaycan'dan da gol yenir mi'', ''dünyaya rezil olduk'' türü manşetler atıldığında bugünün geleceği zaten çok belliydi. Şimdi kısaca, bizim kim olduğumuzu hatırlatmak istiyorum;

Biz, rakibimizin Milli Marşını ıslıklayan bir ülkeyiz.
Biz, kendi futbolcumuzu sırf tuttuğumuz takımın rakibinde oynuyor diye ıslıklayan bir ülkeyiz.
Biz, Milli Maçlarda hala lay la lay lay la lay lay diye tezahürat yapan bir ülkeyiz.
Biz, anlık başarılarımızdan sonra kendimizi dünyanın sayılı futbol ülkeleri arasına koyan bir ülkeyiz.
Biz, Nuri'yi Hamit'i Mesut'u Halil'i kendimiz yetiştirmişiz gibi gurur duyan bir ülkeyiz.
Biz, Türkiye'ye sadece emekliliğini yaşamaya gelmiş bir adama milyon dolarlar veren bir ülkeyiz.
Biz, futbolcuya kulüp formasının renginden dolayı Milli forma vermeyen tek ülkeyiz.
Biz, hala Mesut neden Almanya'yı seçti, bu adam vatan haini diyen bir ülkeyiz.
Biz, Necip gibi bir yıldız adayına Milli formayı çok gören bir ülkeyiz.
Biz, Geçen sezon 34 maçın tamamında yer alan Mehmet Topuz'a bir kere bile forma vermeyen bir ülkeyiz.
Biz, bütün İspanya'nın beğendiği Mehmet Topal'ı beğenmeyen bir ülkeyiz
Biz, Almanya'ya tarihin en iyi futbollarından birini oynatan Low'ü 2 takımdan birden kovan bir ülkeyiz.
Biz, 2006'dan beri bilmemkaç hoca değiştirmemize rağmen, yardımcıları Oğuz Çetin'i kovamayan bir ülkeyiz.
Biz, sırf şike soruşturması konuşulmasın diye gündemi play-off'la değiştiren bir ülkeyiz.
Biz, San Marino'ya tarihinin ilklerini yaşatan bir üleyiz.
Ve hatta biz, daha sonra o San Marino ile forveti bakkal, defansı kasap, orta sahası balıkçı diye alay eden bir ülkeyiz..

Bu ''Biz''ler süreer durur. Ve en sonunda biz, ''keşke böyle yapmasaymışız deriz''. Ama nedense tekrar aynı şeyi yapmaya devam ederiz. En önemlisi ligimizin marka değerinden, yayıncı kuruluşun ödediği milyonlardan, takımlarımızın Avrupa'nın en büyük kulüplerinden olmasından kesinlikle ödün vermeyiz.

Bir sonraki maçta, o marşını ıslıkladığınız Almanya'yı çılgınca destekleyeceğiz ama eğer kaybederlerse, onlar maç satmış olacak. Yani suçlu gene ''biz'' olmayacağız. Ve eğer bu senaryo gerçekleşirse, kendimizi o aşağıladığımız Azerbaycan'ın 1-2 basamak üstünde ve Şampiyona'yı onlarla birlikte evden seyrederken bulacağız..

Günün en güzel özetini ise Ercan Taner yaptı, ''Ve rakibimiz Azerbaycan''..

7 Ekim 2011 Cuma

Zaza Pachulia Galatasaray'da


Son üç sezondur yaptığı akıllıca yatırımın meyvelerini yavaş yavaş toplamaya başlayan Galatasaray, 5 numara pozisyonundaki eksiği Ülker'den hatırladığımız Zaza Pachulia ile giderdi..

Sekiz sezondur NBA'de Atlanta Hawks forması giyen Zaza, mücadeleci kimliği ve özellikle savunmasıyla Galatasaray'a çok şey katacak. Hele bir de bir mucize olup sezonu Türkiye'de tamamlarsa, tam anlamıyla tadından yenmez..

NBA kariyerinde 6.8 sayı ve 5.1 rebound ortalamaları yakalayan Zaza mücadeleci oyun tarzının yanı sıra, bir dönem Jason Richardson ile birbirine girmesiyle de manşetlerde yerini almıştı..

Bu transferle birlikte, en önemli defosunu da ortadan kaldıran Galatasaray için, Turkish Airlines Euroleague'de en azından gruplardan çıkmak artık çok da uzak değil. Hatta anlık form durumlarına göre, daha fazlası da beklenebilir. Aslında bu kadro Euroleague'de başarısız bile olsa, akıllı yatırım ve akıllıca yapılan transferlerin, bir takımı dipten alıp Avrupa Basketbol Arenası'nın en üst seviyesine taşıyabileceğini gösteren Oktay Hoca'ya herkes teşekkür borçlu. Hele ki, sadece reklam amaçlı transfer yapıp, kendini bir anda en alt kupada bulan Beşiktaş örneği bu kadar sıcakken..

Aşağıdaki klipler Zaza'yı hatırlamanız konusunda yardımcı olabilir :)

6 Ekim 2011 Perşembe

Kemba Walker'ın Gary McGhee'yi Rencide Ettiği Anlar

Bandırma Kırmızı'nın yeni transferi McGhee'nin üniversite yıllarından büyük ihtimalle en unutamadığı anlar, Walker'ın (artık ankle breaker mı desem, ne desem bilemedim) game winner'ına engel olamadığı saniyelerdi. İzlemeye değer..

4 Ekim 2011 Salı

Kalibro Kobe

Öncelikle reklam çok güzel olmuş. Başrolde tabiki Kobe Bryant var ama ben, Aquilani'nin tipe bittim. Bir bıyıkla birlikte, değişik sektörlere adım atması oldukça olağan. :)