Fenerbahçe Kadın Basketbol Takımının her iki kulvarda da yoluna lider devam etmesinde, en büyük pay hiç şüphesiz Yunan antrenör George Dikeoulakos'un.. Uzun bir süredir kendisine buşarının sırrını birinci ağızdan dinlemek istiyordum. Coach da beni kırmadı ve bu kadar sıkı bir fikstüre rağmen, E-Mail yoluyla gerçekleştirdiğimiz röportajda sorularıma son derece içten cevaplar verdi.
Kendisine tekrar teşekkür ediyorum..
Fenerbahçe'den teklif aldığınızda neler hissettiniz?
G.D- Aklıma ilk gelen şey, dünyanın her tarafında milyonlarca taraftarı olan bir Avrupa devinin beni istediği için ne kadar şanslı olduğumdu.
Ayrıca her hangi bir spor dalında Türkiye'de çalışan ilk Yunan coach olma fırsatı da teklifi kabul etmemde çok önemli bir etkendi.
Şimdi ne kadar doğru bir karar vermiş olduğumu görüyorum..
Fenerbahçe camiası ve taraftarları hakkında neler düşünüyor sunuz?
G.D- Daha önce de söylediğim gibi nereye geldiğimi biliyordum ama, buradaki koşulları gördükten ve insanlarla tanıştıktan sonra, aslında hiç bir şey bilmediğimi görmüş oldum.
Taraftarların Fenerbahçe'ye olan sevgisini, kulübün bu kadar profesyonel bir biçimde işlediğini ve bu kadar gelişmiş antrenman tesislerinde çalışacağımı hayal dahi edemezdim.
Başkanımız Aziz Yıldırım ve yöneticilerin kulübü getirdiği bu noktayı, Avrupa'nın en büyük spor kulüpleri başta olmak üzere herkesin örnek alması gerektiğini düşünüyorum..
Hazirandan beri Fenerbahçe'nin yaşadığı sorunlar sizi ve takımı nasıl etkiledi?
G.D- Büyük problemlerimiz oldu dersem yalan söylemiş olurum. İlk geldiğimde doğal olarak takımda bir belirsizlik hakimdi ama yöneticilerin desteği ve ''ne olursa olsun Kadın Basketbol Şubesi ayakta kalacak'' sözleri takımın üzerindeki olumsuz havayı bir anda dağıttı..
Yenilgisiz ilerlediğimiz Euroleague'de, geçen sezon şanssız bir biçimde kaçırdığımız şampiyonluğu bu sefer yakalayabilecek miyiz?
G.D- Bu benim için son derece zor bir soru çünkü benim hedefim her zaman bir sonraki mücadele olmuştur. Maç maç düşünmeyip, sadece finale ve şampiyonluğa konsantre olunursa yaşanacak düşüş son derece keskin olur. Hedeflerimiz tabiki büyük ama, biz şu anda sadece bir sonraki maçı düşünüyoruz..
Kupa yolundaki en önemli rakipler sizce kimler?
G.D- Başta Galatasaray, Ros Casares ve Ekaterinburg olmak üzere bazı takımlar kadın basketbolu için son derece anormal paralar harcadılar. Onların mı yoksa bizim mi doğruyu yaptığımızı zaman gösterecek..
Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki rekabet hakkındaki görüşleriniz neler?
G.D- Yunanistan'da ve çalıştığım diğer ülkelerde, bu tip rekabetlere sıkça rastladım. Fenerbahçe-Galatasaray maçlarının Olympiakos-Panathinaikos veya Barcelona-Real Madrid mücadelelerinden hiç bir farkı yok.
Bu tip rekabetler liglere ayrı bir heyecan katıyor..
Cappie Pondexter transferi hakkındaki görüşleriniz neler? Sizce iyi giden takıma yapılan bu tip bir ekleme, düzeni bozabilir mi?
G.D- Hiç bir problem olacağını düşünmüyorum çünkü Cappie o tür bir oyuncu değil. Daha ilk antrenmanında bile bu takımın bir parçası olmayı ne kadar çok istediğini gösterdi.
Takımdaki genç oyuncular hakkında neler düşünüyor sunuz?
G.D- Gençlerle çalışmayı çok seviyorum ve hazır olduklarında onlara gereken şansı vermeye çalışıyorum. Fenerbahçe'deki altyapı programı mükemmele yakın ve sürekli olarak çok önemli yetenekler yetişiyor.
Bazı oyuncularımız sıkı bir şekilde çalışarak sıranın onlara gelmesi beklerken, bazıları ise diğer takımlara kiralık giderek onlar için son derece hayati olan tecrübeyi kazanmaya çalışıyorlar.
Kariyerinizin ilk yıllarında Olympiakos'ta da çalışma fırsatı bulmuştunuz. Sizce erkek ve kadın basketbolu arasındaki farklar neler?
G.D- İki spor arasındaki farklar sadece detaylarda gizli. Ama benim gözüme çarpan en önemli fark, erkekler basketbol oynayınca mutlu oluyorlar. Kadınların ise basketbol oynaması için mutlu olmaları gerekiyor.
Türk Basketbolunu nasıl buluyorsunuz?
G.D- Son yıllarda erkeklerde de kadınlarda da büyük bir yükseliş olduğu kesin. Artık olması gereken şey, Türkiye'nin bir üst seviyeye atlayarak adını dünyanın Elit ülkeleri arasına yazdırması.
Bunun için de Türkiye'nin asansör takım hüviyetinden kurtulması gerekiyor. Bir yıl madalya alıp, bir sonraki sene başarısız olmak hiç normal değil.
Fenerbahce Arena'yı ziyaret etme fırsatınız oldu mu?
G.D- Arena'yı ilk gördüğüm an, dışarı adım atmak istemedim!! Yeni salonumuz Fenerbahçe için mücevherden farksız olmalı. Zaman geçtikçe oyuncular ve taraftarlar yeni evlerine alışıp, ne kadar büyük bir kulübe ait olduklarını bir kez daha görecekler.
George Dikeoulakos'un Istanbul'da bir günü nasıl geçiyor?
G.D- Bir basketbol antrenörünün hayatı tahmin edildiği kadar eğlenceli değil. Antrenmanlar, seyahatler, maçların öncesinde dvdlerden rakip takımı incelemek için bilgisayarın karşısında geçen saatler. Bu çalışma şartlarında nadiren fırsat bulduğumda, burada tanıştığım arkadaşlarımla yemeğe çıkabilirsem kendimi şanslı hissediyorum.
Istanbul'u çok seviyorum ve bir çok yönden Atina'ya benzetiyorum. Umarım işler yolunda gider, ben de çok uzun yıllar Fenerbahçe'de çalışma fırsatı yakalarım..
Kardesim roportajın icin tesekkur ederim. İnsallah sene sonunda EL de ve TL de mutlu sona ulasırız. En Buyuk Fenerbahce
YanıtlaSilHuseyin Metin