1 Kasım 2011 Salı

Hatalar Silsilesi Fenerbahçe Ülker


Her allahın günü yeni bir şehit haberi geliyorken,
Van'da insanlar canıyla boğuşurken,
Milleti soyup soğana çeviren Deniz Fenercileri aklanmışken,
13 yaşında bir kıza tecavüz eden OROSPU ÇOCUKLARI serbest bırakılmışken,
Spor konuşmak veya yazmak oldukça zor ama, kafa dağıtmak için yazı yazmaktan daha etkili bir yöntem de ne yazıkki yok..


Konumuza gelirsek;
Geçen sezonki başarılardan sonra Fenerbahçe Ülker'de çıta oldukça yükseğe yerleştirilip, hedef Euroleague'de Final-Four olarak gösterilmişti. Sezon öncesi kamplarındaki kötü ve isteksiz oyun bir takım soru işaretleri getirse de, resmi maçlarda herşeyin değişik olacağını umut etmiştik. Ama ne yazık ki işler umduğumuz gibi gitmedi ve Fenerbahçe Ülker Turkish Airlines Euroleague'deki ilk iki maçını kaybederek, sezona çok kötü bir başlangıç yaptı. Bu iki mağlubiyetin de gruptaki direk rakiplerimizden gelmiş olması oldukça moral bozucu. Peki nedir bu kötü başlangıcın nedenleri?

1- Takım Savunmasındaki Sıkıntı
Son 5-6 sezondur yakalanan başarılarda takımın en çok öne çıkan yönü, yapılan sert savunmaydı. Özellikle geçen sezon Kinsey ve Ömer Onan'ın guardlar üzerindeki baskısıyla başlayan sert savunma, rakip yarı alanda Emir Preldzic ve pota altında da Lavrinovic(Vidmar) ile birlikte en büyük silahımız haline gelmişti. Bu sezon ise anlaması zor bir biçimde Kinsey'i Efes Pilsen'e Lavrinovic'i ise CSKA'ya gönderip, yerlerine de savunmanın s'sinden anlamayan transferler yapılınca, takım savunması bir anda dibe vurdu.


2- Skorer Eksikliği
Bogdanovic'in bu görevi fazlasıyla yerine getirmesi beklenebilir ancak genç oyuncu, Vidmar'la birlikte Spahija'nın gazabına uğramış durumda. Ne kadar formsuz olursa olsun en önemli skor opsiyonuna sadece 15 dakika süre veren bir takım, maç kaybetmeye mahkumdur. Bazı oyuncular, ki bunlara Lakovic'i örnek verebiliriz, ne kadar kenarda oturtursan oturt son dakikalarda oyuna girip 2 üçlük atıp sana maç kazandırabilirler. Ama Bogdanovic gibi oyuncuların sürekli sıcak kalması gerekir.


3- Ukic-Jerrels
Sağlıklı bir Ukic, ne olursa olsun Fenerbahçe Ülker'in en önemli parçasıdır. Geçen sezon, Hırvat oyuncu kenarda olduğu anlarda oyuna giren Saras (pek kimse beğenmese de) önemli katkılar veriyordu. Litvanyalı'nın yerine transfer edilen Jerrells için, üslubumu bozmadan söyleyecek fazla bir şey bulamıyorum. Engin sakatlıktan dönüşü iyi bir şekilde gerçekleştirirse, bu alandaki eksiklik az da olsa giderilir.


4- Kaya-Oğuz
Bir antrenör koskoca sezonu, miadını doldurmuş Kaya ve 5 senedir bir gıdım ileri gidemeyen Oğuz ile götürebileceğini nasıl düşünür, aklım almıyor. Özellikle Oğuz oyunda olduğu anlarda, pota altı resmen yol geçen hanına dönüyor. Herhangi bir transfer yapılmadan pota altındaki sorunun çözülmesi imkansız.


5- Neven Spahija
Transferlerin hepsi Hırvat coach'un isteği ile gerçekleşti. Yani yanlış transferlerin tek sorumlusu Spahija. Hadi oyuncu seçimlerinde yanıldın, bari kurduğun kadroyu doğru düzgün kullan be Spahija.. Vidmar-Emir-Bojan üçlüsünden sadece 15'er dakika yararlanmak da neyin nesi? Eğer Hırvat hoca kendini toparlamazsa ne yazık ki yolun sonuna geldi. İnşallah bu hafta Batum'u durdurur da, kendisine son bir şans daha yaratır. Olası bir Nancy mağlubiyeti Spahija devrinin sonu olur, ki bence daha hayırlı olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder